Akşam belirtilen noktada buluşarak araç ikramlarımız eşliğinde  Antakya’ya doğru Yola çıkıyoruz.

Sabah erken saatlerde Antakya’ya varış. Alacağımız Kahvaltımızın ardından rehberimiz eşliğinde gezimize başlıyoruz. ilk durağımız Tunus’ da ki Bardo Müzesi’nden sonra dünyanın en büyük 2. mozaik müzesi olma özelliği taşıyan, antik dönemlerden günümüze bölge yaşantısı ve kültürü hakkında bize çarpıcı bilgiler veren Antakya Mozaik Müzesi’ni geziyoruz. Sonrasında rehberimiz eşliğinde Hatay sokaklarında yapacağımız tur sırasında Miladi 636 yılında Hz. Ömer ordularının Hatay’a girişi sonrasında yapılan ve Anadolu’nun ilk camisi olma özelliği taşıyan Habibi Neccar Camisi’ni geziyoruz. Ayrıca Hz. İsa’nın havarisinin de bulunduğu bu anlamlı ve tarihi mekânı ziyaret ettikten sonra yörenin en güzel restoranlarından birinde öğle yemeği molası veriyoruz. Yemek Molası sonrasında turumuza devam ediyoruz. Hatay Kozmopolit bir yerleşimdir tarih boyunca birçok dine ve etnik gruba ev sahipliği yapmıştır ve “herkese açıktır Hatay’ın kapıları”. Bir sonraki durağımız. Buradaki gezimiz sonrası geleneksel mimarisi ile sokaklarda Antakya evlerini göreceksiniz. Antakya’ya gidilir de Meşhur Hatay Künefesi yenmez mi? Meşhur Nar ekşisi, Meşhur Antakya Biberi, Meşhur Antakya Salçası alınmaz mı? diyenlere alışveriş ve Künefe molası veriyoruz. Hatay’ın en Meşhur Künefecisine gidiyoruz. Tarihi Uzun Çarşı gezisi sırasında baharatçılar çarşısı, ayakkabıcılar çarşısı, peynirciler çarşısını geziyoruz. Gezi sonrası Defne adı ile bilinen Harbiye’ye hareket ediyoruz. Harbiye şelaleleri’nin görülmesi ardından İskenderun’a hareket. Varışımızın ardından Otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Sabah otelde alınan kahvaltı sonrası Adana’ya doğru hareket ediyoruz. Adana’ya ulaştığımızda ilk durağımız 28.500 kişiye sağlayabildiği ibadet imkanı sağlaması nedeniyle Balkanların ve Orta Doğu'nun en büyük camisi kabul edilen Sabancı Merkez Camii olacak. Burada yapacağımız gezi sonrasında, halen hazırda dünyanın kullanılan en eski köprüsü olma ünvanını elinde bulunduran, dizilere, filmlere, efsanelere, gün batımının güzelliğine konu olmuş Adana Taş Köprü’yü ziyaret ediyoruz. Hitit Kralı I. Arnuwanda M.Ö. 1550’ye tarihlenen bir kitabede Adania ile savaşını anlatırken “Adania denilen bir şehirle savaştım. Önünden bir nehir akıyordu. Nehrin üzerinde de bir köprü vardı.” diye anlatmış Adana Taş Köprü’ yü.. Buradaki ziyaretimiz sonrasında Adana Sinema Müzesi’ni ziyaret ediyoruz. Türk sinema tarihi incelendiğinde Yeşilçam’da ışıkçıdan rejisöre kadar çok sayıda Adanalı’ nın görev aldığı gözlenir. Bunlar arasında bir çırpıda Yılmaz Güney, Abidin Dino, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Muzaffer İzgü, Şahin Kaygun, Ali Özgentürk, Yılmaz Duru, İrfan Atasoy, Yılmaz Köksal, Şener Şen, Ali Şen gibi isimleri sayabiliriz. Burada 3500 parçalık sinema müzesini gezdikten sonra Adana’nın Tarihi Büyük Saat’i ziyaret ediyoruz. Türkiye’nin en uzun saat kulesi olma özelliğini taşıyan Adana’nın simgelerinden olan bu kule, 1882 de Ziya Paşa ile başlanıp Abidin Paşa zamanında tamamlanmış. Anadolu’da modernleşmenin öncüsü sayılan kulelerden biri, Büyük Saat’i gezdikten sonra Mersin'de bulunan otelimize hareket ediyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Sabah otelde alınan kahvaltı sonrası Tarsus gezimize başlıyoruz ve ilk olarak Tarsus Şelalesi’ne hareket ediyoruz. Türkiye'nin debisi en yüksek ikinci nehri olan Berdan Çayı Dünyanınsa en çok su taşıyan ama en kısa nehirlerinden de birisidir. Eski adıyla Knydos olarak bilinen bu çay ve şelalede vereceğimiz çay molasının ardından Tarsus'ta sırasıyla göreceğimiz yerler Kleopatra Kapısı, Makamı Şerif Cami (Hz Danyal Peygamber Makamı), Saint Paul Kilisesi (Eski Cami),Saint Paul Kuyusu ve çevresinde bulunan Eski Tarsus evleri ve sokaklarının gezilmesi. Ardından Saint Paul Kilisesi, Ulu Cami'nin gezilmesinden sonra Beyaz Çarşı (Kırk Kaşık Bedesteni)'nde serbest zaman. Ardından Çanakkale Savaşlarında Tophaneli Yüzbaşı Hakkı Bey Komutasında 1 İngiliz ve 1 Fransız gemisini Çanakkale boğazında batıran ve kahraman olan Nusrat Mayın Gemisi’ni ziyaret ediyoruz. Son Olarak Roma askerlerinden kaçarken bir mağarada mahsur kalan 7 inanan ve 1 köpeğin 300 yıl bir mağarada uykuya yattığı Eshab-ı Kehf (Yedi Uyurlar) Mağarası'nı ziyaret ediyoruz. Tüm semavi dinler tarafından kutsal olduğu kabul edilen bu maneviyatı yüksek yeri ziyaret ettikten sonra Samsun dönüş yolculuğumuza başlıyoruz.

Yoldaki Molalarımızın ardından Samsun’a varış ve sizleri aldığımız noktaya bırakarak vedalaşıyoruz.